7 Haziran Seçimlerinden Çıkarılan Sonuçlarla, 24 Haziran Seçimlerine Hazırlanılmalıdır
24 Haziran seçimlerine yaklaşık
bir ay gibi bir süre kaldı. AKP-MHP faşist iktidar kliği dışında olan tüm
partilerin aleyhine olan koşullarda gerçekleşecek olan bu seçimler Türkiye’nin
geleceğinin belirlenmesi açısından büyük bir önem arz etmektedir. O nedenledir
ki, sonuçları itibarıyla etkileri de büyük olacaktır.
Böyle olması da gerekmektedir.
Çünkü her ne kadar, kulislerde konuşuluyor ve sorulduğu zaman “seçim hazırız”
deniliyor olsa da, AKP-MHP faşist kliği dışında olan partilerin hazırlıksız
olduğu, OHAL altında KHK’ların geçerli olduğu koşularda “baskın” şeklinde
gerçekleşecek olan seçimlerin bunda farklı bir sonuç yaratması da mümkün
değildir.
Seçimlerin normal süresinden,
yaklaşık bir- buçuk yıl öncesine alınmasının nedenleri anlaşılmaz değildir.
AKP-MHP faşist kliğinin daha fazla iktidar koltuğunda o kadar rahat
oturamayacaklarını görmeleri sonucunda böylesine bir “baskın” seçime gitme
ihtiyacını duymuşlardır. Öyle gösterildiği gibi, Devlet Bahçeli’nin kendi
başına sunduğu bir öneri sonucunda alınan bir karar da değildir. Tamamen R.T.
Erdoğan ile önceden tasarlayarak birlikte aldıkları bir karar olma özelliğine
sahiptir.
AKP-MHP faşist kliği, özellikle
de bu birlikteliğin büyük ortağı olan AKP, 16 yılı bulan iktidar sürecinde ilk
defa bu kadar zorlanmaktadır. Hatta zorlanmanın da ötesinde, tam bir kriz
yaşamaktadır. Ekonomi dibe vurmuştur. Toplumsal düzeyde yaşanan tepki nerdeyse
isyan düzeyine varmıştır. Ha keza diplomasinin de bunlardan geri kalan bir yanı
yoktur. Bugüne kadar yaptığı savaş çığırtkanlığı ve Kürtlere yönelik olarak
gerçekleştirdiği soykırım saldırıları da artık, şuursuz hale getirilerek
saldırganlaştırılan ırkçı- faşist çevreleri “harekete” geçirmeye yetmemektedir.
Yaptıklarından daha da ileriye giderek, Türkiye toplumunu her yönüyle “üçüncü
dünya savaşına” katmaya ne gücü ne de cesareti el vermektedir.
Bu şekilde AKP-MHP faşist kliği
her yönüyle sıkışmış, tamamen çözümsüz ve sermayeyi tüketmiş bir haldedir. Tüm
bunlarda neden seçimleri normal süresinden yaklaşık bir- buçuk yıl öncesine
almış olmalarının nedenini yeterince ortaya koymaktadır. Bu da başta devrimci,
demokratik, özgürlükçü güçler olmak üzere, seçimlere katılacak olan tüm
partileri, halkı çok daha duyarlı ve dikkatli olmaya sevk etmektedir.
Yaşadıkları bu kadar sıkışmışlık içerisinde, seçimleri bile normal süresinden
bir- buçuk yıl erkene alan AKP-MHP faşist kliğin yapmayacağı bir çılgınlılığın
olmayacağı gerçekliği de, bunu çok daha fazla bir zorunluluk haline
getirmektedir.
Bugün Türkiye’de o bilinen klasik
devletin varlığından hiçbir kimse söz edemez. Yine varlığı bu kadar tartışmalı
olan bu devletin yerine bir başkası da ikame edilememiştir. Sadece AKP-MHP
faşist kliği etrafında kümelenmiş çok küçük fırsatçı bir çıkar grubunun
kendilerini ve yakın çevrelerinin güvenliğini sağlayacak olan bir
düzenleniş söz konusudur. Bu da tek
başına Türkiye’yi yönetmeye yetmemektedir. O nedenle de, zamana ihtiyaç
duymaktadırlar. Seçimleri baskın bir şekilde erkene alarak ta kendileri için
bir ihtiyaç haline gelen bu zamanı kazanacaklarını düşünmektedirler.
Böylesi bir gerçeklik içerisinde
AKP-MHP faşist kliğinin iktidar koltuğunu o kadar rahat terk etmesi de mümkün
değildir. Ya da öyle görülmektedir. AKP-MHP faşist kliğinin “baskın” erken
seçimleri bu doğrultuda kullanmayacağını ve hazırlıklarını da buna göre
yapmadığını hiçbir kimse iddia edemez.
Onun içindir ki, 24 Haziran
seçimleri normal bir seçim değildir. Bunun böyle olacağı gerçekliği ise daha
şimdiden açığa çıkmıştır. Seçim propoganda çalışmaları adeta adeta tek kaleli
saha da kalecinin, hakemin bile bulunmadığı tek bir takımın oynadığı bir “maç”
görünümünü almıştır. Meydanlar, basın-yayın organları AKP-MHP faşist kliği
dışında olanlara kapatılmıştır. Sandıkların “güvenliği”de AKP-MHP faşist
kliğinin korumalarının “insafına” bırakılmıştır.
Bu şekilde, 1912 yılında faşist
İttihat Terakki ve 1 Kasım 2016 yılında
AKP-MHP faşist kliği tarafından gerçekleştirilen tarihe “sopalı” olarak geçen
seçimlerden daha derin bir faşizmin yaşandığı koşullarda 24 Haziran günü sandıklara
gidilerek “oy”lar kullanılacaktır.
Böyle bir gerçekliğe rağmen
devrimci, demokratik ve özgürlükçü güçler, AKP-MHP faşist kliğine karşı olan çevreler 24 Haziran seçimlerine
katılacaklarını açıklamışlardır. Bu anlamlı olduğu kadar, değerli olan bir
karardır ve bilinçli bir tercihe dayanmaktadır. AKP-MHP faşist kliğinin
diktatörlüklerini kalıcı hale getirme çabası karşısında direneceklerini
göstermişlerdir. HDP etrafında bir araya gelerek ortak bir tutum içerisine
girmiş olmaları da bunu kanıtlamaktadır. Ancak bunlarında kendi başına yeterli
olmayacağı da açıktır. 7 Haziran 2015’de gerçekleşen seçimlerin ortaya
çıkardığı sonuçlarda bunu göstermektedir.
7 Haziran seçimlerinde AKP
iktidar koltuğunu kaybetmişti. HDP ise devrimci, demokratik ve özgürlükçü
güçlerinde desteğini alarak yüksek bir performans göstermiş ve 80 milletvekili
ile meclise girmeyi başarmıştı. Ancak AKP, MHP’yi de yanına olarak 7 Haziran
seçim sonuçlarını “yok hükmünde” saymış ve iktidar koltuğunda oturmaya devam
etmiştir. Bununla da kalmayarak, 24 Temmuz darbesi ile birlikte Kürdistan’da
sömürgeci soykırım saldırlarını başlatmış Kürdistan’ı kan gölüne çevirmiş, 1
Kasım 2016 tarihinde de kendi belirlediği koşullarda Türkiye toplumunun önüne
“seçim sandıklarını” yeniden koymuştur.
Yapılan anketlerin sonuçları ve bağımsız
gözlemcilerin dile getirdikleri, AKP-MHP faşist kliğinin iktidar çoğunluğunu
kaybettiğini, R.T.Erdoğan’ında ilk turda Cumhurbaşkanı olacak düzeyde oy
olamayacağını göstermektedir. O nedenledir ki, R.T. Erdoğan ellerinde “B”, “C”
vb. planlarının olduğunu açıklamak zorunda kalmıştır. R.T. Erdoğan “B”, “C”
planlarını derken neyi kasettiği de bilinmektedir. Böyle bir açıklama yaparak
korku yaratmak ve gözdağı vermek isteyebilir. Fakat bilinen bir gerçeklik var.
O da, 7 Haziran seçimleri sonrasın da AKP-MHP faşist kliğinin, Türkiye’yi ve
Kürdistan’ı ne hale getirdiği gerçekliğidir. 24 Haziran seçimlerine
hazırlanırken, bu gerçeklikte hesaba katılmalıdır. O nedenledir ki; devrimci,
demokratik ve özgürlükçü güçlerin, AKP-MHP faşist kliğine karşı olanların
seçimlere katılma kararlılıklarını dile getirirken olduğu gibi, AKP-MHP faşist
kliğinin olası tüm yönelimleri karşısında da hazırlıklı olmaları gerekmektedir.
Bunların başında sandıklar
korunarak kaçırılmasına, herhangi bir seçim oyununun, hilenin yapılmasına,
oyların çalınmasına, değiştirilmesine, mükerrer oyların kullanılmasına vb.
müsade edilmemeli ve seçim sonuçları netleştirilene kadar da sandıkların
başından ayrılmayarak, sandık sonuçlarının “güvenliği” AKP-MHP faşist kliği
tarafından belirlenmiş olanların insafına terkedilmemelidir. Tabi bununla da
kalınmamalıdır. 7 Haziran seçimlerinde nerede olunursa olsun, oy kullanabilecek
olanların sandıklara gitmeleri sağlanmalı oradan çıkan sonuçlar doğrultusunda
hareket edilerek halkın iradesine sahip çıkılmalıdır.
Cemal Şerik
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi
www.lekolin.com - www.lekolin.org -
www.lekolin.net – www.lekolin.info -www.navendalekolin.com
-http://kursam.org/index.html- http://kursam.net/index.html